AIOPS Nedir?

Eğer insanlık, “motorlu araçların” icadından önce, devrimsel düşünemeyip atları mekanikleştirmeye çalışsaydı ne olurdu?

Yaşadığımız çağın gereği olarak, günlük hayatımızı şekillendiren programların sayısı her geçen gün hızla artıyor. Daha da fazlasına ihtiyacımız olacağını kestirmek ise güç değil. Çünkü, bu programlardan kurduğumuz bir çok sistemin aksamadan çalışabilmesi, gündelik hayatımızın verimini tanımlıyor. 

Bildiğimiz gibi, kullandığımız tüm programlar, programcısı tarafından yazıldıktan sonra, paket haline getirilip bir sunucuya yükleniyor ve burada çalıştırılıyor. Bundan sonra, bu programlara erşim, hızlı yada yavaş çalışmaları, yedeklenmeleri, güvenlikleri vs. sistem mühendislerinin sorumluluk alanına giriyor. Yapılan işin, günden güne ağırlaşıp, karmaşıklaştığı oldukça açık. Zira günümüzde yönetilen sunucu sayısının, uygulama çalıştıran ve işletim sistemi içeren cihazları da dahil edersek (Akıllı Tv, Cep Telefonu, Adsl Modem, Tablet, IoT cihazları) 10 ila 30 Milyar arasında olduğu tahmin ediliyor.

“Sistem Mühendislerinin yerini Yapay Zeka mı Alacak?” yazımızda sistem mühendislerinin, bu sofistike işin altından kalkabileceklerine olan güvenin azaldığından ve sistem yönetiminde insan faktörünü mümkün olduğunca ortadan kaldıracak tam otomasyon arayışlarına gidildiğinden bahsetmiştik.

Öyle ki Google, 2008 yılında, 2015’de 100 milyon sunucu sayısına ulaşacağını ve bunun için 100 bin sistem yöneticisi istihdam etmesi gerektiğini hesapladı. Çözüm olarak, bu kadar insanı istihdam etmek yerine Borg altyapısını geliştirdi ve günümüzde Kubernetes olarak anılan bu altyapı ile tam otomasyona geçti. Bu sayede, Google şu anda 252 milyon sunucuyu, 19000 civarı sistem mühendisi ile yönetebiliyor. Bu hesaptan hareketle, yakın gelecekte yüz milyonlarca sistem yöneticisine ihtiyacımız olacak gibi görünüyor. Google’ın kendine özel olarak geliştirdiği tam otomasyon alt yapısını sistem yönetilen her ortamda kullanabilmek mümkün olmadığı için, alternatif çözüm arayışları sürüyor. 

Hayal edilen tam otomasyonu sağlamak için üretilen son teknolojiye AIOPS adı veriliyor. AI(Yapay Zeka) ve OPS (Operasyon) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu çok yeni terim, adından da anlaşılabileceği gibi, sistemlerin yapay zeka tarafından kesintisiz izlenip, yönetilmesi anlamına geliyor. Kişisel fikrim, her ne kadar kulağa pratik gelse de, yapay zeka (AI) ve operasyon (OPS) kavramları, bu iki kelimeyi yanyana yazıvermek gibi basitçe birleştirilemez. Zira, günümüzdeki IT operasyonları (Sistem Yönetimi), oldukça hantal bir şekilde ITILv1,2,3,4 Operasyon Standartları ile ITSM toolları arasına sıkışmış olarak yapılmaya çalışılıyor. Ancak sistemler o kadar hızlı yaratılıyor ve yok oluyor ki ITIL süreçleri bu konulara çözüm üretemiyor. Bunun yerine, yeni paradigma Dev OPS ve SRE, sunduğu hız, güvenilirlik ve süreklilik avantajlarıyla sistem yönetimi işinin yeni standardı olmuş durumda. 

Şu anki haliyle AIOPS kavramını, motorlu araçların icadından önce, insanların devrimsel düşünemeyip atları mekanikleştirmeye çalışmasına benzetiyorum. İçinde bulunduğumuz çağın ilerisi için, daha vizyoner düşünmek ve yeni AIOPS çözümlerine mutlaka SRE ve DevOps standartlarının da eklemek gerekiyor.

Resim: Emile Guillemot/www.unsplash.com

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *